TEMEL
Temel bir binanın önünde durmuş arkadaşlarıda çatıya çıkmış. Temel aşağıdan arkadaşlarına
-Ula sen iki kolunu yana aç aşağı öyle atla
demiş. Birincisi atlamış gümm. İkinciye
-Sen sadece sağ kolunu yana aç öyle atla
demiş. İkinci de atlamış gümmm. Üçüncüye
-Sen iki kolunu yanına yapıştıröyle atla
demiş. O da gümmm. Yoldan geçen bir adamın dikkatini çekmiş sormuş
-Kardeşim siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına
demiş. Temel cevap vermiş
-Tetris oynayruz.
GOLF
Temelİngiliz ve Fransız bir yaz günü sabahtan biraraya gelmişler. Temel konuklarına İstanbul'un tarihi mekanlarını gezdirmiş uzunca bir süre. Sonra sıkılmış üçü de...Şimdi ne yapsak ki diye düşünürlerken İngiliz atlamış : "Hadi golf oynayalım.."
Fran:Çok iyi fikiirr
Tem:Ben golf bilmeyrum nasıl bi oyun ci o?
İngil:Çok kolay yahubir top bir sopa ve bir de delik buluyoruz gerisi çok kolayhem de çok zevkli bir oyun
Fra: Bende golf sopaları var
İng : E bende de top var
Tem:Benim işim var cideyrum..
NE YAPAYIM?
Adam karısını sevgilsiye yatakta basmaya
kararlıymış.Evden çıkınca bindiği taksinin
şöförüne olayı anlatmış.Taksici şahit
olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın
evine geri dönmüşler.Tabi beklenen gibi
adam karısını sevgilisiyle içerde.
Çarşafı kaldırınca karısıyla adamı beraber
görmüş.Kocası sinirli neredeyse adamı
öldürcekkarısı demiş "Dur!!" "Niye?" diye
sormuş adam."Şimdi oturduğumuz evi kim aldı
biliyor musun? Çocukları Amerika'da kim
okutuyor sanıyorsun.Bodrumdaki yazlıkla
yeni tripleks villayı kim yaptırıyor
zannediyosun.Hepsini bu adam yapıyor.
Kocası bunları duyunca daha çok sinirlenmis.
Beraber baskın yaptıkları şahit olacak olan
taksiciye sormuş:"Ne yapayım ben bu adama
he söyle demiş ne yapayım ?
Taksici çok sakin bi sesle:
-Üstünü ört abi üşümesin...
SON ÜMİT
Adam kaynanasıyla birlikte Avrupa gezisine çıka*caktı arkadaşı sordu:
Yahu sen hep kaynanandan yakınıp durmaz miy*din? Şimdi de Avrupa gezisine mi çıkarıyorsun?
Ne yapayım kardeşim sık sık Avrupa'yı görme*
den Allah canımı almasın! deyip duruyor... Benimki bir
umut işte...
HATIRLAR GİBİYİM
3 tane yaşlı teyze oturmuş muhabbet ediyorlarmış..
Bir tanesi "aaaah ah hayat ne kadar da pahalılaştı..."
demiş ve ellerini kocaman açmış:
"eskiden şu kadaaaaar kocaman salatalıkları nerdeyse bozuk
paralarla alıyoduk...."
2. teyze de "haklısın şekerim" demiş ve o da 2
eliyle kocaman 2 yuvarlak yapmış:
"şöööyle şöyle soğanlara da şimdikilerin yarı fiyatından bile
az ödüyoduk..."
Derken ikisi birden 3. teyzeye
dönüp "sen niye konuşmuyosun??" diye sormuşlar...
Teyze onlara bakmış bakmış ve:
"Anlattıklarınızın tek kelimesini duyamıyorum
ama tarif ettiğiniz adamı hatırlar gibiyim...."
TESADÜF BU YA!
Kopenhag'da bir genç doğum kliniğine girip danışmaya başvurdu:
— 48 numaralı odada
yatan genç kızla görüşmek
istiyorum.
Nöbetçi hemşire sordu:
Hay hay! Siz nesi oluyorsunuz hastanın?
Ben mi? Erkek kardeşi?
Bu sırada hemşirenin yanında duran hanım hemen atıldı:
— Öyle mi? Çok memnun oldum tanıştığımıza. Ben
de annesiyim...
EŞEK BAŞI
İstanbul'a yeni gelen köylü ku*yumcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı onunla alay etmek için:
Hemşerim dedi ne bakıyor*sun öyle?
_Hiç... Bu dükkânda ne satılır diye merak ettim de...
Çocuk güldü:
_Eşek kafası satılır.
_Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...
_Nereden bildin dayı?
_Baksana koca dükkânda seninkinden başka kalmamış!