KAYSERİsPoR

200'e yakın Televizyonlarda canlı yayına çıktım.
50 kadar Kayserispor yöneticisi ile canlı yayında bulundum.
Her fırsatta store (Mağaza'yı) sordum.
Bana verilen cevap aynen şu oldu.
"Yönetim Kurulunda değerlendiriyoruz"
"Önümüzdeki sezon açmayı planlıyoruz"
"Kadir Has Stadı açıldığında açacağız"
gibi ifadeler ile karşılaştım.
Aslında sorumu sorarken gelecek cevabı biliyordum.
Ama yılmadan devamlı sordum.
Hatta bir ara bizzat ben açmayı bile düşündüm.
Kayserispor artık kombine satadım diye yanarken azda olsa, yeni çıkan formalarını pazarlayacağı imkanlar bulmalı.
Takımların artık en büyük gelir kalemleri içinde forma satışları ön plana çıkıyor.
Kayserispor'un ise forma satışından geliri "0" Yazı ile (Sıfır TL).
Kayseri şehri içerisinde satılan orijinal forma Kayseri Parkta satılmakta ama Kayserispor kasasına bir kuruş girmemektedir.
Satılan her formada Adidas'ın kasasına gelir olarak dönmekte.
Korsan ve sahte olarak satılan formalardan söz etmeyeceğim.
Bunun mücadelesine ben değil Kayserispor Yönetimi düşünmelidir.
Bir kez daha diyorum.
Acilen Kayserispor Store açılmalı.
Ben inanıyorum ki bilet satışı kadar olmasa bile yakın bir gelir elde eder.
Formalar, tekstil ürünleri, bornozlar, hediyelik eşyalar vb.
Özellikle bugünlerde Gurbetçilerin yoğun ilgi gösterdiği bir sezonda.
Ben ümidimi kaybetmedim.
Sizlerde kaybetmeyin.
Benim kavgam ta Mete Eke döneminden beri devam ediyor.
Çok başkan eskittik.
Sanırım bu sefer olacak.
Sayın Hurma taraftarlar adına size burdan sesleniyorum.
Biliyorum bizleri buradan takip ediyorsunuz.
Lüften taraftarın beklediği müjdeyin verin.







23 Ağustos 2009 tarihinde Galatasaray ile oynadığımız müsabakada maçın hakemi Sayın Halis ÖZKAHYA ve yardımcı hakem Sayın Serkan GENÇERLER müsabakanın sonucuna direk etki edecek yönetim zafiyetini göstermişlerdir.
Galatasaray Kulübü’nün attığı ilk golde Kalecimize yapılan faulün görülmesini safihane yapılmış bir hata olarak kabul edemeyiz. Kendisine 60 – 70 metre mesafedeki pozisyonda ortahakemin aut kararına karışarak korner yaratıp 2. golü yememize neden olacak kadar gördüklerinden emin olan yardımcı hakem kendisine çok daha yakın olan bir pozisyonda kaleciye yapılan aleni faulü görememesini olgunlukla karşılayıp, basit bir hakem hatası olarak görmemizi kimse bizden isteyemez.


Hiçbir orta hakem 10 metre önündeki pozisyon için 70 metre mesafedeki yardımcı hakemine uyarak karar değiştirmez. Sayın Halis ÖZKAHYA’nın oyun içindeki kararları ve kart kullanımı da adil yönetimi benimsemiş bir hakemin vereceği kararlar değildi. . Sayın Halis ÖZKAHYA, daha öncede kritik müsabakalarımızda kulübümüz alehine kabul edilmez hatalar yapmıştır. Üzülerek belirtmek isteriz ki adı geçen hakem, kulübümüz tarafından güvenilir olarak algılanmamaktadır.


Hatırlatmak isteriz ki geçen sezonda Galatasaray ile İstanbul’da oynadığımız müsabakada hakem Selçuk DERELİ birisi son saniyelerde olmak üzere 2 penaltı vermemiş, oyun içindeki kart kullanma ve kullanmama biçimiyle yoğun eleştiri almıştı. Yine geçtiğimiz sezon Galatasaray ile oynadığımız Fortis Türkiye Kupası müsabakanın 89. dakikasında uydurulan bir faul sonrası ofsayt bir golle elenmemiz temin edilmiştir. Kimilerinin kamuoyu baskısından, kimilerinin de nedenini bilmek istemediğimiz sebeplerden yapmış olduğu hatalar zaten çok güçlü olan büyük takımlar ile mücadele etmemizi imkansız hale getirmiştir.


Kulübümüz, federasyonumuza ve Merkez Hakem Kuruluna olan güven ve desteğini hep sürdürmüştür. Sahada yapılan hataları çirkefleştirerek başka zeminlere çekmemiştir. Tüm kurumlardan da benzer adalet ve saygıyı bekleme hakkımızın olduğunu belirtmek isteriz

Saygılarımızla


KAYSERİSPOR
YÖNETİM KURULU






Dünkü Kayserispor 2009-2010 sezonunda hedifini belirleyeceği maçlardan birine çıktı.
Rakip Gaziantepspor her ne kadar sahasında Galatasaray'a 3-2 yenilmesine rağmen güzel bir oyun sergilemişti.
Biz ise 3-4 akın haricinde Gençlerbirliğinden puanla dönmüştük.
Böylesi bir maçta taraftarıda arkasına alan takviyeli Kayserispor'un 3 puan alacağı yönünde bir görüş hakimdi.
Ama beklenen olmadı.
Gökhan Emreciksin'in ve Furkan'ın sakat olması Kayserispor'un ortasahasına büyük zaafiyet verdirdi.
Ben futbol oyun sistemine tersten bakmaya severim.
Herkesin tam aksine Kayserispor'un forvet sorunu değil, Ortasaha sorunu mevcut.
İlk iki maçta gösterdiki Kayserispor ortasahadaki sorunları ile mücadele ediyor.
Gençler birliği maçında %10'luk bir isabet oranı ile ceza sahasına orta yapıldı.
Kanatları kullanamadık.
Devamlı aldığımız toplar ile kaleye dikine gitmeye çalıştık.
Ama olmadı.
Kanatlardan orta gelecek ki,
Forvet gol pozisyonuna girsin.
Aslında Kayserispor uzun süredir ortasaha sorunu yaşıyor.
Bülent Bölükbaşı ve Johnson'dan beri Kayserispor'da ortasaha sorunu devam ediyor.
Dikkat ederseniz düşüşümüz bunlar ile başlamakta.
Kayserispor'un defansı ve defansa yakın ortasaha oyuncuların iyi olması nedeni ile gol yemiyoruz yada az yiyoruz.
Mehmet Topuz'un gitmesi ile hucümu düşünen ortasaha elemanımızın sayısı azaldı.
Aziza Makukula'nın transferi Kayseri'da forvet yönünde güç kazandırmış.
İleriki haftalarda meyvelerini almaya başlarız.
Troisi beklediğimiz seviyede değil.
Abdullah çok agresif oynadı. Her şeye itiraz etti.
Cangele bileklerine hakim, trübine oynadı. Bal yapmayan arı gibi.
Bilal Aziz'in kesinlikle bence bu takımda ilk onbirde yeri var.
Saido'dan beklentimiz fazla belkide o yüzden oynadığı oyun bize tat vermiyor.
Ama takımı idare etmesi gerekirken cesurca oynamadı.
Hali ile gol pozisyonuna girmekten zorlandık.
Defans bence gol pozisyonu haricinde iyi sayılırdı.
Mehmet Eren bu maçta çok bozuk bir oyun sergiledi.
Aslında Kayserispor ortasahaya alacağı iyi bir oyun kurucu ile kendini toparlar ve üst sıralara tırmanabilir.
Unutmayalım.
Önümüzdeki hafta rakibimiz formda bir Galatasaray.
Çok dikkatli olmalıyız.
Hele hele Kayserispor'un başarısızlığında hemen vel veleleye verecek bir kesim varken.